Altınekin ilçesi Dedeler beldesinde yaşayan 79 yaşındaki Saliha Gürsoy, 19 Mayıs 1929 tarihinde dünyaya geldiğinde kimliğine yanlışlıkla ismi Salih ve cinsiyeti erkek olarak yazıldı. Köyde yaşadığı için durumu fark etmeyen Saliha Gürsoy, yapılan yanlışı 1949 yılında askere çağırılınca anladı.

Çağrı üzerine askerlik şubesine gittiğini ve görevliye durumu anlattığını ifade eden Saliha Gürsoy, "Oradaki görevli beni geri gönderdi ancak yapılan hata düzeltilmedi. Kimliğimde erkek yazması yüzünden evlendiğim Mustafa Gökmen'le ne resmi nikah kıyabildik, ne de onun soyadını alabildim. Bugün 5 çocuğum ve 17 torunum var" dedi.

59 yıl sonra Altınekin ilçesi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açarak yanlışın düzeltilmesini isteyen Saliha Güney, "Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gürbüz'ün talebi üzerine hakim Barbaros Bozkurt tarafından Konya Numune Hastanesi'ne gönderildim. Buradan kadın olduğuma dair raporu aldım ve mahkemeye sundum. Aradan geçen 59 yılın ardından pembe nüfus kağıdımı aldım ve çok mutluyum" şeklinde konuştu.

Konya'nın Altınekin ilçesi Dedeler beldesinde yaşayan Erdoğan Şen, oğlunun düğün davetiyesine "Bu mutlu günümüzde Silaha Hayır" yazdırarak düğüne katılanların silah kullanılmamasını istedi.

Taşrada bulundukları için düğünlerde sık sık havaya ateş açıldığını belirten Erdoğan Şen, "Sadece bizim köylerde değil hemen her düğün töreninde özellikle akşamları aşırı derecede silah kullanılıyor. Ben sadece bunun önüne geçebilmek için tüm eş, dost, akraba ve sevdiklerimizden silah kullanmamalarını istedim" dedi.

Düğünlerde havaya ateş açılması yüzünden birçok insanın canının yandığını ve ocakların söndüğünü de dile getiren Şen, "Aileler evlatlarının mutlu günü için ellerinden gelen bütün imkanı seferber ederek en güzel düğün törenini yapıyor. Ancak gerek damadın gerek gelin hanımın arkadaşları veya ailelinin bazı fertleri bu mutluluğu kutlamak için silah kullanıyor. Buda ne yazık ki birçok kez üzücü olayların yaşanmasına neden oluyor. Ben bunun önüne geçmek için düğün davetiyemize böyle bir uyarı yazma ihtiyacı hissettim. İnşallah hiçbir düğünde üzücü olaylar yaşanmaz" şeklinde konuştu.

Çiftçi, iflasın eşiğinde

Altınekin Ziraat Odası Başkanı Ahmet Çetin, yaşanan kuraklık nedeni ile Altınekin bölgesinde umudunu harmana bağlayan toplam 2 bin 50 çiftçinin iflas ettiğini söyledi.

DESTEK VERİLMEZSE YOK OLUR
Mayıs ayı içerisinde beklenen yağışların olmaması nedeni ile Altınekin İlçesi ve yöresinde yaşanan kuraklık ekilen ürünün yüzde 64’ünün tarlada kalmasına neden oldu.

Altınekin Ziraat Odası Başkanı Ahmet Çetin, yaşanan kuraklıkla ilgili yaptığı açıklamada bölgede umudunu harmana bağlayan 2 bin 50 çiftçinin toplam 207 bin 500 dekar alana ektiği buğday ve arpanın yüzde 64’ünün kuruduğunu söyledi. Çetin açıklamasında, Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya’da yağışların az olması çiftçimizi perişan etti. Buğday ve arpada verim ve rekolte düşüklüğü ilçe bazında yüzde 64 oranına ulaştı. 2007 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle çiftçi büyük ürün kaybı yaşamıştı, aynı sıkıntıyı 2008 yılında da yaşayan çiftçi gereken desteği görmez ise bir daha tarlasını ekecek güce sahip olamayacak” dedi.

KURAKLIK KAPSAMINA ALINSIN
Zarar gören üreticilerimize bir an önce yardım yapılması gerektiğini de dile getiren Çetin, “Öncelikle ziraat odalarımızın da içinde yer aldığı hasar tespit komisyonları oluşturulmalıdır. Çiftçilerimizin zararları ürün bazında tespit edilerek, tüm çiftçilerimizin zararları en kısa zamanda karşılanmalıdır. 2007 ve 2008 yılında kredi borçlarını ödemeyen çiftçilerimizin kredi borçları faizsiz 1.yıl ertelenmelidir. Çiftçilerimize 1.yıl vadeli tohum yardımı yapılmalıdır. Doğrudan gelir desteklerinin de bir an önce çiftçimize ödenmesi gerekmektedir. Şayet aksi bir durum olur ise ekim ayında çiftçimizin yüzde 80 ekin ekemeyecek duruma gelecek. Bir an önce bölgenin kuraklık içine alınmasını istiyoruz diye konuştu.

RAKAMLARLA ZARARIN BOYUTU
Altınekin Ziraat Odası Başkanı Ahmet Çetin, Altınekin İlçesi ve bölgesinde bulunan 18 yerleşim yerinin zarar miktarını ise şöyle açıkladı; Karakaya 90 çiftçi, 13 bin dekar yüzde 70, Altınekin 450 çiftçi, 30 bin dekar yüzde 60, Dedeler 350 çiftçi 30 bin dekar yüzde 75, Akıncılar 200 çiftçi, 25 bin dekar yüzde 50, Oğuzeli 100 çiftçi, 15 bin dekar yüzde 45, Akçaşar 150 çiftçi, 17 bin dekar yüzde 70, Aşıyığı 80 çiftçi 16 bin dekar yüzde 75, Borukkuyu 10 çiftçi 500 dekar yüzde 45, Hacı Numan 140 çiftçi 14 bin dekar yüzde 70, Koçyaka 175 çiftçi 26 bin dekar yüzde 70, Koçaş 175 çiftçi, 26 bin dekar yüzde 70, Mantar 10 çiftçi bin dekar yüzde 45, Ölmez 40 çiftçi 500 dekar yüzde 45, Sarnıç 150 çiftçi 12 bin dekar yüzde 45, Topraklık 10 çiftçi 500 dekar yüzde 45, Yeni Kuyu 40 çiftçi 2 bin dekar yüzde 50, Yeni Yayla 10 çiftçi 500 dekar yüzde 45 ve Akköy 10 çiftçi 500 dekar yüzde 45.

BUĞDAY VE ARPA DA YÜZDE 64 KAYIP
Bölgelerde ki bu rakamlara göre zarar ortalaması ise toplam çiftçi sayısı 2 bin 50, Mayıs Ayı itibari ile kuraklık nedeni ile zarar gören toplam arazi 207 bin 500 dekar olarak kayıtlara geçti. Buna göre 18 yerleşim biriminde kuraklık nedeni ile işlenemeyen Buğday ve Arpa oranı yüzde 64 olarak belirlendi ki bu rakam da bu güne kadar yaşanan en büyük zarardır

YAGMUR
Resmi büyütmek için tıklayın	Konya'da Eylül Ayı Sonunda Aralıklarla Yağan Yağmur, Gelecek Yıl İçin Tarlasını Sürmeden Önce Sulamak İsteyen Çiftçileri Masraftan Kurtardı. Yağmur Sayesinde Rahat Bir Nefes Alan Çiftçiler, Gelecek Yılın Bol Yağışlı ve Bereketli Olmasını Bekliyor.
Konya'da Eylül ayı sonunda aralıklarla yağan yağmur, gelecek yıl için tarlasını sürmeden önce sulamak isteyen çiftçileri masraftan kurtardı. Yağmur sayesinde rahat bir nefes alan çiftçiler, gelecek yılın bol yağışlı ve bereketli olmasını bekliyor. Konya ovasında uzun süre yaşanan kuraklığın ardından gelen yağmur, üreticinin yüzünü güldürürdü. Konya'da kendini gösteren yağışlar, gelecek sezon için de çiftçileri umutlandırdı.   Son yıllarda çok konuşulan kürsel ısınma ve beraberinde getirdiği kuraklık bütün dünyayı etkisi altına aldı. Yağmurun yağmaması ve su kaynaklarındaki azalmadan Türkiye'de en çok etkilenen illerin başında ise tahıl ambarı olarak bilenen Konya geliyor. Çiftçiler, aşırı kuraklıktan ve su kaynaklarının azalmasında dolayı üretim yapamaz hale geldi. Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Motuk, eylül yağmurlarının çiftçiye rahat bir nefes aldırdığını söyledi. Erken sonbahar yağmurları ile toprakların bereketlendiğini belirten Motuk, "Çiftçilerin hasadı gerçekleştirdikten sonra yelecek yıl için tarlasını hazırlaması gerekiyordu. Fakat toprak kuru oluğu için çiftçilerin tarlayı sürmesi bir türlü mümkün olmadı. İmkanları olan çiftçiler tarlasını önce suladı daha sonra traktörle sürdü. Yakıt masrafları da aynı oranda katlandı. Artan akaryakıt fiyatları çiftçilerin belini bükmüşken bir de üzerine sulama derdi geldi. Tam bu sırada gelen Eylül yağmurları çiftçinin yüzünü güldürdü." dedi. Motuk, metrekare başına Konya merkezine 37.9, Konya'nın Altınekin ilçesine 38, Beyşehir ilçesine 76.2, Cihanbeyli ilçesine 25.6, Çumra ilçesine 37.5, Kulu ilçesine 45.6, Seydişehir ilçesine 65 kilogram yağış düştüğü bilgisini verdi. Seydişehir ilçesinde çiftçilik yapan Ahmet Yılmaz, yazın kuraklık nedeniyle hasattan para kazanamadıklarını ifade etti. Tarlayı gelecek yıla hazırlık amacıyla sürmeden önceki sulama masrafını kara kara düşündükleri sırada bol yağmur yağdığını anlatan Yılmaz, "Gelecek yıl için tarlayı sürmem gerekiyordu. Fakat toprak kuruduğu için süremiyordum. Tarlayı sulamaya kalksam bana pahalıya mal olacaktı. Son yağan yağmurlar imdadımıza yetişti. Yağışların bolluğu, gelecek yılın bereketli olacağına inancımızı artırdı." diye konuştu